Bir dostumuzun hat atölyesini gezerken; insanı bu âlemden ötelere götüren, anlam derinliği olan müthiş eserler, birbirinden güzel yazılar, süslemeler arasında âdeta kaybolduk. Atölyenin kuytu bir köşesinde, yerde duran küçük bir çerçeve dikkatimi çekti. Kenara itilmiş, ortada kalmış ve hafif tozlanmıştı. Kenarda kalmışlar merak edilir ya, ona yöneldim ve dostuma sordum. Kendisi itina ile çerçeveyi yerden kaldırdı ve oldukça sade, süsten uzak bu hattın hikâyesini aktardı.