Yeryüzündeki önemli değişimlerin başlangıcı, insanın küçük bir davranışına dayanır. Kelebeğin kanat çırpmasının, büyük bir fırtınanın habercisi olması gibi. Ya da Vuhan’da ortaya çıkan bir virüsün tüm dünyayı etkilemesi gibi. Parçadaki küçük fark, bütündeki büyük değişimin kaynağıdır.
Canlının davranışlarını anlamaya ve açıklamaya odaklanan Davranış Bilimleri, davranışı; organizmanın uyaran karşısında verdiği zihinsel, duygusal ve bedensel tepki olarak tanımlar. Davranış; canlının çevresiyle ilk etkileşim yoludur. Her canlının ve hatta cansızın bir davranış dünyası vardır. Türlerin benzer davranışları gibi her türün, her canlısını birbirinden ayıran ve kendisine has kılan davranışları da vardır. Ve davranışlar, zamanla gerçekleşen öğrenmeler sonucunda değişkenlik gösterebilir. Yani bireyin, bir olay karşısındaki davranışı değişen koşullara ve öğrenmelere göre değişebilir.
İnsanın davranışı; bireyin sahip olduğu temel kişilik ve zihinsel özelliklerinin, inandığı temel ahlaki değerlerin ve içinde yaşadığı kültürün etkisiyle oluşur. İnsan, çoğunlukla görülmeyen düşüncelerinden değil görünen davranışlarından sorumludur. Bundan dolayı davranış, önemli bir fiildir ve sonuçtur.
DAVRANIŞ DÜNYAYI DEĞİŞTİRİR
Bazen küçük ve önemsiz gibi görünen bir davranışın aslında tüm dünyayı saran bir harekete yol açtığını unutuyoruz. Zira davranışın en önemli ilkelerinden biri şudur: ‘Davranış, davranışı doğurur’. İyi yönde ya da kötü yönde de olsa bir davranış anında karşılık bulur ve bu davranış zinciri büyüyerek gelişir. Küçük bir başlangıç, belki de biz farkında olmadan kelebek etkisiyle zaman içinde bir çığ gibi büyüyerek evrende değişime yol açar. Çünkü muazzam bir düzen ve uyum üzerine kurulu bu sonsuz âlemdeki her şeyin birbiriyle ilişkili ve iç içe olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Yazının bulunması, yeni kıtaların keşfi, büyük dünya savaşları, milyonları kendine bağlayan dinler, Sokrates’in ‘özgürlük’ demesi, Mevlana’nın ‘gel’ çağrısı… Tüm insanlığı etkiyen ve dünyaya mal olan önemli sonuçların başlangıcında bir insanın küçük bir davranışı vardır. Benzer biçimde yerdeki taşı kenara koymak, trafikte birine yol vermek, küçük bir fedakârlıkla bir açı doyurmak, bir gencin iş bulması için referans olmak… Önemsiz gibi görünen bu eylemler aslında evrende meydana getirdiğimiz büyük değişimin başlangıcını tetikleyen davranışlarıdır.
Bir fabrikada işe yerleşmesine yardımcı olduğumuz gencin kendisi gibi ailesinin de hayatı değişir, iş yeri yeni bir insanla tanışır, gencin o iş yerindeki çalışmaları ve ilişkileri bir sürü yeni davranışa, olaya ve değişime yol açar. O genç o işe alındığı için işe alınmayan adayların yeni iş imkânları ve arayışları da hesaba katıldığında bizim küçük bir çabamızın, davranıştaki kelebek etkisiyle birçok sonuca yol açtığını görüyoruz. Aynen evlenme çağındaki delikanlının, gördüğü rüya üzerine kız istemeyi biraz ertelemesinin, daha sonra her iki ailede başlayan ve tüm ülkeyi ilgilendiren birçok sonuçlara sebep olması gibi.
DAVRANIŞ DİSİPLİNİ
Olumlu davranış gibi olumsuz davranış için de kelebek etkisi söz konusudur. Örneğin insanın trafikte haklı bile olsa birine el hareketiyle küçücük bir olumsuz mesaj vermesi; muhatabın sinirlenmesine, kazaya yol açmasına, ölüme neden olmasına, ölenin aile ve çevresinin etkilenmesine, bu konuda mahkeme açılmasına, mübaşir, avukat, savcı ve hâkimin etkilenmesine, kazanın ve ölenin ülke ekonomisini etkilemesine yol açar.
Elbette insanın akletmesi ve düşünmesi çok önemlidir. Ancak zihinsel potansiyelimizin ürünü olan düşüncelerimiz kadar irfanımızın sonucu olan davranışlarımız da hayatımızda önemli ve belirleyicidir. Evrensel insani değerlere sahip olgun bir insanın en önemli özelliği; kendisinden emin ve davranışlarından memnun olmaktır. Bunun içindir ki kul olmayı sultanlığa tercih eden tasavvuf geleneğimizde, yetişmek isteyene okuma gibi zihinsel ödevlerden önce odun taşıma gibi günlük eylemlerin kontrolü ve davranış disiplini odaklı ödevler verilir.
Bütün mühendislik çözümlerinin mükemmel olmasına, bütün aksamlarının yerli yerinde olmasına, donanımlarının eksiksiz olmasına rağmen sıkılması unutulmuş ya da ihmal edilmiş bir vidanın, bindiğimiz araç için oluşturacağı potansiyel tehlike çok büyüktür. Küçücük bir tebessümü esirgeyip sinirli bir ruh haliyle başka insanlara davranmamız gibi. Dolayısıyla kendimiz, ailemiz, iş ortamımız, toplum ve âlemle etkileşimlerimizi sağlayan en küçük davranışımız üzerindeki kontrol ve disiplin gücümüzün farkında olmamız çok önemlidir.